31 Ağustos 2006

Kısa kısa..

07 ağustos 2006
bu odamızın topluyken! (dağınık olmadığı yine de tartışılır ama en toplu halindeyken diyelim:)) ki yeni hali;

bu da bu sabahki kahvaltımızdan;

08 ağustos 2006
İsmail bu sabah erkenden İstanbul'a gitti, tamam üzüldük biraz ama araba bize kaldığı için de sevinmedik diil .. Hemen plan yaptım bu sabahki kahvaltımızı dışarıda yiyelim diye, önce balkona çıkıp Gülce'lerin evini kesmeye başladım, balkona ilk çıkana seslenecektim çünkü sonra Meryem abla çıktı ona dedim ve 20 dk. sonra garaj kapısında buluşmayı kararlaştırdık, kahvaltıya Misi Köyü'ne gidiyorduk ..

Hemen hazırlık yaptım, kızların altını alıp giydirdim ve gittik. Çocuklar aşina o mekana iyi eğlendiler yine. kahvaltı ettiler, ardından üzüm yediler, yoğurt yediler. Bu arada Çınar üç kez altını kirletti ben tabii görev başında alt temizleyici olarak, bir de iki kez kıyafet değiştirdik.. Derede ki ördeklere taş attılar (o taşlar ekmek oluyo onların gözünde) tabi hiç bir taş 30 cm den ileri gidemediği için zavallı ördeklerin başına bir iş gelmedi. Yaprakları balık olarak hayal edip havuza atıp yüzdürdüler.. Çay içtiler, hem bardaktan hem tabaktan (zaten Çınar'ın ilk kıyafet değişimi bu hadiseden sonra oldu).. Üç saate yakın kaldık ve epey yorulup eve döndük.

Tekrar karnımızı doyurup öğle uykusuna yattık. Masal niyetine sabahki olayları anlattık, hayali olarak yolda gelirken develeri, lamaları, zebraları gördüğümüzü de ekledik ardından anne arı mayayı okudu, bu sıralar ona takığız, onu da ezberledim sayılır bakalım bir sonraki gözdemiz ne olacak.

Uyandıktan sonra bakkala gidelim dedik. Yaklaşık 250 mt. ilerideki markete yarım saatte gidip döndük, yolda mazgal deliklerine taş doldurduk, özenle tek tek. sonra topitop aldık bakkaldan onların dilince toptopppp.. yalaya yalaya eve dönerken Defne susadı, tabi Çınar'da:) Defne dikkat et kızım üzerine dökme dediğimin akabinde Defne şişeyi ağızdan az ileri tutup suyu üzerine boca etti ve bana hihihi dedi, ne diyim çocuktur zaten alıştım bütün gün üstbaş değiştirmeye..

Baba eve döndüğünde yine dışarı çıktılar, onlar yokken ben de yemek vs işini hallettim, çok cici nevresim takımları vardı onları ütüledim özenle battaniyelerini geçirdim hala odamızı çok seviyoruz çünkü, onların hoşuna gitsin diye herbişeyi ütülemeye de razıyım.

Son olarak gece yatarken Çınar'la balkona çıktık, aydedeye el sallamaya. Bu gece dolunay var çokta güzel görünüyor.. Çınar'cım bak aydede ne güzel gelmiş sana iyi geceler demeye, ne şirin değil mi, ne harika filan filan top gibi. Çınar da tepki şu topdede hehehe.. velhasıl bundan sonra aydedenin adı topdede olarak değişti.. Onlar uykuya ben buraya :)

Gülce ve annesi, ağaca tırmanmışta oturuyomuş gibi yapan Çınar, makineyi görünce koşmaya başlayan Defne


09 Ağustos 2006
Biz bugünde kahvaltımızı dışarda yaptık, ekere gittik. Çocuk parkıda var iyi tepindi kızlar, merdivenlerden inip çıkmalarla iyi yoruldular. Eve döndükten sonra bahçeye çıktık bir de ve yine Gülce'miz bahçedeydi oynadık, oyuncak puset ittik vs vs..

Güneş çok yormuş olacak ki öğlen eve girdiğimizde yemeklerini yedirdim, el-yüz yıkama faslından sonra yatırdım, hikaye okuyacağım bi tane Çınar başparmağını biberon emziği gibi ağzına götürüp gluglu dedi (bu bizim su isteme şeklimiz ) tamam getiriyorum biberonunu dedim, mutfağa gidip döndüğümde uyuyup kalmıştı, Defne'de sızmak üzereydi hiç elleşmedim çok kolay oldu yani..

Sokak oyuncaklarımızı koymak için bir kutu edindik, üzerini winnieli kağıtla kaplandık bugün birde, 10 dakika da bitecek iş yarım saat sürdü yine, hem anlattık winnie, piglet ve iyoru hem yapıştırdık. Bu sayede makasla tanıştılar. Bebekken tırnaklarını kesmek için aldığım küt burunlu bir makas vardı tedirgin olmadan gözetimim altında kağıt biçtiler yoksa keser gibi yapıp yırttılar mı demeliydim.

Baba gelip tekrar bahçeye çıktılar dönmeleri akşam 9 u buldu.bir ara baktım kilimin üzerine yatmışlar gökyüzünü izliyorlar feci tatlıydılar.. A bir de bugün bant ararken, henüz hamileyken aldığım emzikleri buldum. Ellerine verdim ne yapacaklar diye önce sapını kemirdiler sonra emzik kısmını aldılar ağızlarına, Defne parmak emmekten tecrübeli olduğundan direkt cok cok emmeye başladı, Çınar onu görünce duruma uyandı o da emdi, çok şirindiler ellerine alıp bakıp tekrar ağızlarına götürüyorlar iki çekip tekrar bakıyorlardı. Foto çekemedim ama yarın tekrarlanırsa bu durum çekeceğimdir, feci şekerdiler..


11 Ağustos 2006
Şu an radyo3'te Yunanca şarkılar çalıyor, hiç sevmem Yunanca'yı bebek dili gibi gelir ama şimdi güzel geliyor tınıları. sunudastıraaduuusss nıy nıy nııyyy

Gelelim bugüne çok zor geçti bugün, akşam olmak bilmedi. Hava çok sıcaktı, üstüne kızlar öğle uykularını uyumadılar, akşama doğru yaramazlıkta zıvanadan çıktılar. Neler yapmadık ki sakin dursunlar diye. Evcilik oynadık, sabah ve akşam üstü olmak üzere bahçeye çıktık, balkona eski küçük küvetimizin içine su doldurup koyduk iyi kudurdular.. Çınar bi ara üç santimlik suya tepe üstü dalış yapmaya bile çalıştı, hali pek komikti, baby enisteinlarımızı izledik, kitap okuduk şu sıralar külkedisi okuyoruz tek kelime anlamadıklarına eminim (içinde hayvan geçmediği için ) ama kitap çok renkli ilgilerini çekiyor vs.. Bugün İsmail'de evdeydi ama hiç bir faydası olmadı, bütün gün arka odada çalıştı zaten onun telefon görüşmelerine uyumadılar öğlende de ama İsmail benden payını aldı ..

bu arada ben bunu yazıp fotoları yükleyene kadar Yunanca şarkıların olduğu program bitti, üstüne bi program daha bitti :)

ya aslında bir iki fotom daha vardı ama upload sitesi çalışmadı ben de bıktım denemekten. şu evcilik oynarken ki fotoda barbie bebekler var. Ben hiç barbie almayacağım kızlarıma, pembe de giydirmeyeceğim derdim (pembeyi hiç sevmem). Barbieler hediye geldi, paketi açtığımızda Çınar'ın ilk işi ayakkabılarını çıkarıp bebeğin ayaklarıyla dişlerini kaşımak oldu Defne'yse onlardan biri veteriner barbie yanında kedi, köpek aksesuarları vardı onları koltukların üzerinde gezdirdi. Bu evcilikte de temizlik yaparken ortaya çıkmışlar onlar da buldu ben de yanlarına koydum doyurun bu kadınları diye, iki dakikalık ilgiden fazlasını göremediler garipler, hatta bi ara Çınar saçlarından tutmuş kovboyların halat sallayışı hareketini yapıyordu..


12 Ağustos 2006
Düne oranla bugünümüz gayet güzel başladı. Akşam odalarının camlarını hafif aralık bıraktım bu yüzden sıcaktan bunalıp uyanmadılar, gecenin bi yarısı gluglu diye de tutturmadılar..

Sabah tost yaptım onlara uzun zaman yemedikleri şeyleri gördüklerinde çok şaşırıyorlar, kardeşim anlattı geçen telefonda benim kızlarla aynı gün doğan bir tanıdığımızın kızı var huylar aynı Vildan diyor, aynı bizim kızlar gibi ota çiçeğe şaşırıyor o'da diyor Şimdi İsmail gezmeye götürdü aslında bahçeye inmişlerdi ama arabayı görünce yanından ayrılmamışlar ben de fırsattan istifade az evvel evdeyken oyuncak pusetlerine binipte birbirlerini itme hallerini fotoğraflamıştım onları yükleyeyim dedim.. Henüz gün bitmedi, salı günü büyük ihtimalle Bandırma'ya gideceğiz ben de onun heyecanı olduğundan sanırım salıya kadar her günüm güzel geçecek..

02 Ağustos 2006

www.cocuksevgisi.com



Yasemin'in blogunda dün Cem'in uyku sorununu okudum. Biz zaten Yasemin'le bir çok problemi eşzamanlı yaşadık. 23 Temmuz'da burada benim kızların uyku sorunundan bahsetmiştim. Şöyle;

nilcim, bugün tam sana soru sormaya niyetlenirken anasayfadaki yazını okudum. bizim güzel bir uyku düzenimiz vardı. çocuklarımın severek gittiği bir yerdi yatakları. bizimde rutinlerimiz vardı alt almak, pijama giymek uykudan evvel bir banyo gibi.. en son yıldızlara, ağaçlara el sallamak. sonra onlar yatağa gittiğinde hiç birimiz ses çıkarmaz onların rahatsız olmamasını sağlardık. tv zaten seyredilen bişi değil evde onlar uyuduktan sonra da açmamaya gayret ediyoruz. kışın 20.30 da yaz geldiğinde bu saat 21.30 a kaydı yatağa gitme vaktiydi. son 1 haftadır belki 5 gündür filan bu durum allak bullak oldu. ismail birkaç kez geçmiş zamanda yanına alıp yatırdı kızları, itiraz ettiğimde 'böyle çok mutlu oluyorlar vildan, bikaç kez yatmadan birşey olmaz' dedi ama oldu malesef. artık bizim yatakta uyumak istiyorlar, kendi yataklarına yatırdığımda krize giriyorlar adeta ağlarken bi kaç kez yine de almadım ağlamalarına rağmen ama sonra ben de dayanamadım. bir de defne dün gece bizim yatakta da yatmak istemedi, gelişigüzel eliyle bir mutfağı bir ön odayı gösterip durdu oralara gitmek istiyormuş. bu arada onların yatma vaktinde sadece mutfakta düşük bir ışıkla salondaki abajur yanıyor. yani ev tamamen uykudan önceki halini alıyor. ne yapacağımı şaşırdım. yine yataklarına koyup ağlamalarına müsade edebilirim ama defne de son dönemde müthiş bir kıskançlık başladı, doymuyor sanki ilgiye, öyle anlar oluyorki çınar'a gözümüzle bakmamıza bile tahammül edemiyor. ama bu sık olan birşey değil, öyle anlarda inadına gitmektense hemen bir oyun bulup oynamaya filan başlıyorum ve bu durumu bi sonrakine erteliyoruz.

sence ne yapayım. acaba yataklarını mı değiştirsem ama sanki bunun için erken bir de çok deli yatıyorlar normal yataktan düşebilirler, hadi barikat koydum diyelim bu seferde kolaylıkla yataklarından inip dışarı çıkabilirler.

aslında önemli bir detay daha var. kızlarım 2 ay hattabelki 3 ay evvel öğlen uykusu uyumak istemediler üstüste bi kaç gün. öğle uykularımızda aynı rutindeydi, yemek yendikten sonra alt alma el yüz yıkama sonra battaniyelerini sularını alıp yataklarına gitme şeklindeydi. bir öğlen çınar itiraz etti, üstüne gitmedim ertesi gün ağladı vs derken salonda minderüzerinde ben kitap okurken uyumaya başladılar. sonra o da yetmemeye başladı ki bu durum 1 ay kadar sürdü. şimdi öğlenleri rutinimiz şu oldu, battaniye ve sular ellerine alınıp aşağı iniyoruz anne onları pusetle gezdiriyor sonra bahçede 1-2 saat uyuyorlar ve eve çıkıyorlar. uyutmamayı da denedim ama o zamanda uykusuzluk akşama doğru çok huysuzluk yapmaya vardı, vs..

ne yapsam bilmiyorum. ben 13. ayda ağlamalarına müsade ederek yataklarında uyutmaya alıştırmıştım. bunu tekrar yapabilirim ama sana sormak istedim. uykudan iyice nefret etmelerini filan istemiyorum. bir dönem sonra geçecekse kendi yatağımda yatırmaya da razıyım, of bilmiyorum bu 2 yaş sendromu denen şey gerçekten tuhaf bi durum. tam konuşamadıkları için kendilerini ifade de edemiyorlar ona da sinirleniyorlar. ayrıca tüm gün onlarla sürekli faaliyet halindeyim, kitap okuyoruz, resim yapıyoruz, dans ediyoruz vs vs onlarsız 1 dk geçirmiyorum. tüm bunlar olurken neye doyamayarak bu uyku düzeninin altüst olduğunu anlamıyorum. cevabını alana dek onları yine istedikleri yerde yatıracağım, söylediklerin doğrultusunda bir yön vereceğim. bir bilene danışmaya gerçekten ihtiyacım var çünkü.

şimdiden teşekkürler..

diye..

Burası ücretsiz pedagojik danışmanlık veren bir site. Sahibi Nil Tuncalı bir pedagog, eğitim uzmanı. Genelde, yeni kurduğu bu sitenin forumlarında online ve birebir her türlü soruya cevap veriyor. Ben onun bana verdiği cevaplar doğrultusunda bir çok konuda çok yol aldım, en azından o an için benim düşünemediğim birşeyi aklıma getiriyor ya da ayrı bir yöntem söylüyor. Birçok annenin faydalandığı yararlı bir site, bu blogun okuyucularının faydalanmasını istediğim için ayrı bir post olarak yazmak istedim.

Nil'in kaleminden:
İnsanların duymak istediklerini yazmıyorum. Yapması kolay, uygulaması çaba istemeyen şeyler önersem daha mutlu olur insanlar belkide. Ama ben yapmıyorum. Ne bana sorulan sorularda, ne köşe yazılarımda birçok kişinin duymak, okumak istediğini yazıp sevenlerimi arttırmak değil ki benim isteğim. Mutlu, ruh sağlığı yerinde, kendine güvenen çocuklar için bir çaba sadece benimkisi. “Akıntıya karşı kürek çekiyorsun, tamam; ama bu yeterli değil ki “dedi bir arkadaşım. Şimdilik bana düşen, benim yapabildiğim bu. İnanıyorum ki, forumumuzda aktif olan üyelerimiz gibi, araştıran ve “Acaba doğru mu yapıyorum” diye düşünen, kendileri için en kolay olan yolları değil, çocukları için en doğru yolu bulmaya çalışan anne babaların sayısı artacak.

Bunu sana cevap olarak yazacaktım Yasemin ama buradan duyurmak daha iyi olur diye düşündüm. Umarım işine yarar ki sanırım Nil'i sende tanıyorsun. Kolay gelsin..

tatil dönüşü yataklarını ve odalarını değiştirdim, şimdiki durumumuz; (iki yatak arasındakiler düşmesinler diye yataklarına dayadığım eski yatakları ve sabit durması için bilumum yorgan, yastık:))

Döndük..

Ben : baban nerde kızım?
Çınar : Buyşaa

İki yılı geride bıraktık. Bu doğumgünümüz de bir önceki gibi Bandırma'da geçti bir farkla bu sefer davetlilerimiz de vardı. Epey kalabalıktık, kızlar mum üflemeye, pasta tırtıklamaya bayıldılar. Balonlarla, süslerle odayı süsleyip masamıza da çok sevdiğimiz winnie'nin örtüsünü serdik. Daha bilerek karşıladılar yeni yaşlarını. CANIM KIZLARIM SAĞLIKLI, ÇOK UZUN BİR ÖMÜR DİLİYORUM SİZLERE.. BİRBİRİNİZDEN HİÇ AYRILMAYIN..

Doğumgünü hediyesi olarak bisiklet aldım onlara, başlarda kendileri pek beceremediler ama şimdi sürüyorlar, bir de üstünü winnie çıkartmalarıyla süsledik, hem anlatıp hem geziyorlar :) Annemlerdeyken üstteki replik Çınar'la aramızda sık sık yaşandı, öyle güzel buyşa diyorki biz de bıktırana kadar söylettik.. Merdivenleri inip çıkarken saymak adet oldu, bi-ti-çüü... beee..


Kızların uyku problemi vardı uzun zamandır yataklarında yatmayı istemiyorlardı.. Ya bizim yatakta ya ön odada, hatta Defne abartıp bir ara geceleri uyandığında mutfakta yatmayı bile istemişti. Bir hafta evde olmayışımız yeni çareler düşünmeme ve uygulamama iyi zemin oluşturdu. Artık park yataklarımız yok, e üçüncü yaşta artık dar park yataklarda yatmayı istemediler sanırım. Döndüğüm gün henüz arabadan eşyaları çıkarmadan annemle çocukları bahçeye gönderdim ve onların odasını düzenledim. Zaten tek kişilik bir yatak vardı odalarında arka odadaki yatağı da geçirdim, teyzemizin hediyesi olan winnieli halımızı yere serdim, bir de duvara winnie posteri, odanın çehresi tamamen değişti ve odalarını ilk gördüklerinde pek bi sevdiler. Artık dağ bayır öğlenleri 30 kiloluk puseti itmek yok, geceleri yataklarında yatmaları gerektiğini ilk akşam Defne'nin 10 dakikalık odalarda koşturarak, bizim odanın kapısını yumruklayarak ağlamasıyla kolayca öğrendiler.. aslında Defne'de kendi isteğinin olmayacağını biliyordu ama yine de bir şansını denemek istedi sanırım. Uyumasalarda öğlenleri odalarında geçireceklerine önce kendimi inandırdım sonra onları inandırmak daha kolay oluyor çünkü :) akşamda uykuları gelmeden gitmiyoruz yataklarımıza ama saatleri geldiğinde zaten kendileri istiyorlar. Şu 2-3 aylık uyku problemini atlattığımıza çooook seviniyorum.