27 Nisan 2007

Çocuk Resmi

İki gün evveldi sanırım, hava oldukça güzeldi ve tası tarağı toplayıp bahçeye resim yapmaya çıktık. Sulu boya fırçalarımızdan sadece birini bulabildik, bu hiç iyi birşey değildi ama niyetine girdiğimiz için de bahçede resim yapma planlarımızı erteleyemedik. Düşüncem sırayla yaparlardı ama olmadı. Eve çıkıp acaba fırçanın yerini ne tutar diye çekmeceleri karıştırırken yumurta fırçasını buldum, şimdi de her ikisi yumurta fırçasıyla boyamak istedi neyseki varmış, velhasıl yumruta fırçalarıyla suluboyalarımızı yaptıktan sonra pastel boyalara geçtik. Asıl beni sevindiren, annemi, kardeşimi, bikaç arkadaşı arayıp olayı anlatmam burada cereyan etti Sırıtan çınar bir "çocuk" resmi yaptı.



Önce kafayı oluşturan yuvarlağı yaptı, bu tooop dedi, elindeki pasteli fırlatıp maviyi seçti,bunlar gözleriiii dedi (gözleriii lafını duyunca benim antenlerim açıldı ve hissettirdiğim anda vazgeçeceğini bildiğimden uzaktan ilgi, merak ve şaşkınlıkla izlemeye devam ettim), aynı hareketle bu sefer yeşil boyayı seçti o saçımsı şeyleri yaptı ve devamı geldi. Sonra ona ne yaptığını sordum başladı anlatmaya;

- bu ne annecim?
- çocuk!
- harika olmuş çınarcım. bunlar ne (mavi boyadıklarını soruyorum)
- gözleri..
- ya bunlar (yeşilleri soruyorum ve saçları demesini bekliyorum)
- dudakları..
- Şaşırmış Kahkaha Gülümseme pekiii bunlar? (mor dikey çizgiler)
- bacaklarıııı..
- peki bu ne? (ortadaki kırmızı noktayı soruyorum)
- göbüşü
- Kahkaha peki şunlar? (geri kalan çizgileri soruyorum)
- şunlar ot anne. çimende oturuyor.

şlap şulup hart hurt diye yerim ben seni diye içimden geçiriyorum. Dışımdansa çok başarılısın Çınarcım resmin gerçekten de harika oldu, istersen bir çocuk resmi daha yap diyorum. cık diyor ben büle büle yapacam (yuvarlaklar yapacakmış) en çok hoşlandığı da bu zaten, hemen her renkle daireler çizmek. O akşam baş ucuna astığımız çocuk resmini babasına anlatırken gözü, dudağı dedi, sonra şaşkın bir halde aaa ağzı yok, yapmamışımm dedi. Dudakların oralarda olamayacağını o an için düşünemedi ama sonradan keşfetti sanırım Kahkaha

Bugün onu tekrar bir çocuk resmi yapmaya ikna edebildim, fazla üzerine düşmüyorum çünkü ters tepeceğini biliyorum. Çınar bu gözü bu dudağı derken Defne de yaptı ondan esinlenerek. Artık biz çocuk resmi yapıyoruz! duyrulur Sırıtan

Genelde helezonlar, garip şekiller ya da çizgiler yaptıklarından birden! birgün bi çocuk resmi yapabileceği aklıma gelmemişti. Konulu bir resim çizebilmelerini de uzak görüyordum. Boyalarla ya da 'hadi resim yapalım' cümlemle tanışmaları yeni değil, fakat buraya şunu şuraya da şunu çiz/boya hiç demedim. Bir daha hep bana yaptırırlar diye önlerinde resim de yapmadım, tamamen doğaçlama olan ve genelde kitaplarda, dergilerde gördüğüm bu tür bir resmin kendi çocuğumun ellerinden çıkması beni şaşırttı, mutlu etti. :)


Ortadaki Çınar'ın bugün yaptığı çocuk resmi, bu seferkinin burnu da var hem de bir sürü bacağı, bir de göbeğe dikkat yeşil ve kocaman Sırıtan. Defne'ninkileri çekemeden pil bitti, yarın da onları eklerim.

06 Nisan 2007

iyki doduuun iğmaajj


iyki doduuun iğmaajj

Dün İsmail'in doğumgünüydü. Geçen yıl aynı gün annesini kaybettiği için kutlamayız diye düşünmüştüm. Kızların son zamanlarda hemen hergün söylediği iyi ki doğdun şarkısının hatırına pasta alıp gelmiş İsmail. Kızlar çok mutlu oldu. Babayı ortalarına alıp oturdular masaya, mum defalarca yakılıp,söndürüldü meşhur şarkı eşliğinde. Sonra hep beraber kestik. Ben bir yandan kamerayı bir yandan fotoğraf makinesini sabitleyecem derken epey ter döktüm. Pastayı kestik, yerlerken tabakta kalan parçanın üstüne yine mumu dikip, yakıp yakıp üfledik.

Bu akşam İsmail'le konuşurken ne olcak peki? dedim, Defne oyunundan başını kaldırıp ne olcak anne? dedi, ne olacak kızım dedim, kağfıra gidicez anne dedi ve ekledi dondurma yiycez. Herkesin derdi başka Kahkaha Son bir haftadır carrefour bizim için tuzaklarla dolu biryer oldu çıktı. Kapıdan giriyoruz karşımıza atlı karıncanın, jetonlu oyuncakların olduğu mağaza çıkıyor, biraz ilerliyoruz şeker standı ve envayi çeşit şeker, onu geçince dondurma makinesi, onu geçince sıcak çikolata içilen kafe... genelde baştan anlaşarak gidiyoruz, bugün şeker yok, viniyle tigıra binmek yok, dondurma yiyceez ve süt alıp dönecez tamam mı? tamam anne.. Çoğu zamanda uyuluyor buna.



Geçen marketten aldığım tohumları buldum çantamı eşelerken. İndik depodan saksımızı aldık,toprağımız da varmış. Biraz eski topraktan biraz yenisinden doldurduk saksımıza, üstüne tohumları serpiştirdik, ardından suladık. Artık her sabah kalktığımızda önce kokoyalarımızı içeceğiz, ardından anneyi uyandırmaya gelecek kuzuları,tüm sevimlilikleriyle "gülaydın anne" diyecekler, günaydın kuzularım diyeceğim, onlar tekrar "gülaydın anne" diyecekler, ben uyanmaya çalışırken günaydın diyeceğim, bi türlü kalkamadığımı gören Defne "anne sen hasta mı oddun? karnın mı ağrıyorrr" diyecek, yok kızım az dinlenmişim diyecem... bu sürüp giderken kendimi kahvaltı hazırlarken bulacağım. Kuzulara fikirleri sorulduktan sonra tost ya da omlet ya da milföyden börek yapıp yiyeceğiz. Ve tüm bu hengame bittikten sonra saksıya su dökeceğiz. Her sabah çiçeğimizi sulayacağız o da büyümeye, yeşermeye sonra da çiçek açmaya başlayacak. Sırıtan